Evrim mi? – Devrim mi?

FUTURE-OF-EVOLUTION_800x494-3

Tüm dünya Bireysellikten, Kolektife geçiyor. İçinden geçtiğimiz bu süreç aslında bu yolda döşenen kilit taşlarını oluşturuyor. Tüm insanlık şunu gördü ve sanırım anladı; Hepimiz birbirimizle görünmez ama çok sağlam ipliklerle bağlıyız. Dolayısıyla bir kişinin yaşadığı hepimizi ilgilendiriyor. Biz yıllarca hatta yüzyıllarca bunu göz ardı ettik. Daha önce de söylemiştim, yaşamımızın tüm alanlarına sınırlar çektik. Ülke sınırları, şehir sınırları, site sınırları, ev sınırları… Zannettik ki bu sınırlar bizi koruyan unsurlar. Düşündük ki eğer sınırlarımız içerisinde kalırsak güvende olacağız. Fiziksel sınırlar neyse de, peki ya zihinlerimize çektiğimiz sınırlar? Kendimizi o kadar izole ettik ki (Aslında Kapitalizm ve Neo-Liberalizm dediğimiz hadisenin temeli bu. Önce ayır!!! Tüm bireyleri kontrol etmektense, grupları kontrol etmek daha kolay) bırakın başkalarıyla iletişim kurmayı, kendi içimize dahi dönmez olduk. İşte şu an bu kaosu yaşamamızın en büyük nedeni eski dünya düzeninin zihinlerimize ördürdüğü duvarlar. İnsanlar sürekli bir güven kaygısı ve korkusu içinde bu sınırlarına sıkı sıkıya bağlandı ve zannetti ki bu sınırları koruduğu sürece ona bir şey olmayacak.

Bir canlı (Virüs) geldi ve hiçbir şey artık eskisi gibi olmadı, olmayacakta. Anladık ki ördüğümüz sınırlar nafile, anladık ki on binlerce kilometre ötede yaşanan hadise bizi çok ama çok ilgilendiriyormuş. Bu kadar korkunun sebebi inanın bana “Ölüm” değil; Bu kadar korkunun sebebi bildiğimizi zannettiğimiz, inandığımız her şeyin “Yıkılışı”. Bir yaşam formu (Virüs) çıktı ve “Kral Çıplak” dedi. İşte tüm bu korku, endişe ve panik “Bundan sonra ne olacak?” çünkü anladık ki istiflediğimiz paralar işe yaramıyor, saraylar bizi korumuyor, sömürü düzeni en çok da sömürenleri vuruyor, çok sevdiğimiz güven alanlarımız işe yaramıyor. Dünyanın büyük bir çoğunluğu ilk defa Düalite’nin Siyah/Beyaz alanından çıktı ve şimdi devasa bir Gri alan içerisinde kendini buldu; yani belirsizliğin alanı… İşte tüm endişenin ve paniğin nedeni bu; Belirsizlik !!!

Analiz-15

İşte Satürn ve Plüton’un Oğlak Burcunda yaptığı bu; Bildiğimizi sandığımız, eski, işe yaramayan ne kadar gereksiz ve işlevini yitirmiş şey varsa Yıkmak !!! Ve işe Büyükler Liginden başladı. Satürn, Plüton şu an UttarAshadda Takımyıldızında ilerliyor. Bu yıldız Güneş tarafından yönetilir ve anlamı “Son Zafer” dir. Liderleri, politikacıları, günümüzde ise aslında Büyük! Devletleri sembolize eden bu yıldız, yıkıma Kapitalizm ve Neo-liberalizm den başladı. Kökleştiğini zannettiğimiz ama kökleri çürümüş sistemleri sarsmaya başladı. Çünkü bu yıldız doğruluğa, dürüstlüğe ve şeffaflığa çok önem verir. İşte bu yüzden yalan, riya ve gizli kapaklı işlere ait ne varsa hepsini yıkıp geçecek. Güneş’in yönettiği Takımyıldızlar (Krittika, UttaraPhalguni, UttarAshadda ) gizliğini sevmez. Gölge tarafları yoktur, çünkü Güneş’in gölge tarafı yoktur. Tüm ışık her ne varsa onun üzerine parlar ki gerçek, hakikat görünsün. Sorumluluk bu yıldızın alanıdır ve İyilik, Hakikat, İrade, Beceri, Zaman, Arzu, Sıkılık, Atalar, Parlaklık ve Yücelik gibi kavramlar bu yıldızın karakterini oluşturur. Dolayısıyla bu yıldız sağlam bir temel, şeffaf bir düzen ister. İşte Satürn-Plüton beraberliği Satürn bu yıldızdan ayrılana kadar yani 22 Ocak 2021 tarihine kadar düzeni sarsmaya, yıkmaya ve yenisini inşa etmek için eskiyi değiştirmeye, dönüştürmeye devam edecek. Bu tarihten sonra Satürn Shravana Takımyıldızına geçecek ve bu seferde yeni iletişim düzeninin oluşması için çalışacak.

Tabi bu iki kolektif gezegen bu süreçte tek başlarına değiller. Şimdi yanlarında Mars (ki kendisi Ateşli hastalıkların efendisidir) ve Jüpiter de var. Dolayısıyla yöneticilerin salgınla mücadele becerileri (ki sizlerin de gördüğü gibi o çok büyük liderler bu kulvarda bocaladı) hiç olmadığı kadar sınanıyor. O koca koca ülkeler ve onların pek büyük liderleri küçücük bir canlı (Virüs) karşısında diz çöktü. Mars, 04 Mayıs tarihinde Kova burcuna geçecek ve ben bu tarihten itibaren özellikle ülkemiz adına virüs yayılımının artık plato denen düz bir seyre geçeceğini düşünüyorum.

Bizim için can alıcı nokta ise bu sahnelenen Hakikat’in bir ülke haritasında ki en vurucu ve zorlayıcı evde gerçekleşiyor olması. Zaman değişim ve dönüşüm zamanı ve bir haritada (İster bireysel, isterse Ülke haritası olsun) değişim ve dönüşüm kelimelerine karşılık gelecek bir ev varsa, o da 8.evdir. Daha önce bahsetmiştim ama yine bu evin neleri ifade ettiğini hatırlamakta fayda var; “ Dış ilişkiler, ithalat, ihracat, uluslararası anlaşmalar, halkın tepkisi, ölüm oranları, hastalık, kıtlık, deprem gibi yer altı hareketleri, krediler, dış borçlar, faizler, dış politika, vergiler, istikrarsızlık ve beklenmedik sıkıntılar.” Ülke kuruluş haritamızda Ay Burcumuzun İkizler olduğunu düşünürsek, Ay’a göre Satürn’ün 8.ev transitini deneyimliyoruz şu anda. Bu Vedik Astroloji de Asthama Sati/Shani dediğimiz bir değişim ve dönüşüm sürecinin içinden geçtiğimiz anlamına geliyor. 24 Ocak itibariyle başlayan bu süreç yaklaşık 2,5 yıl sürecek ve bu süreç bittiğinde (Geçen ay Daşa Süreci ile ilgili yazıyı da yayınlamıştım. Bağlantısı burada) hem biz, hem de dünya eskisi gibi olmayacak.

Jüpiter ise şu an Oğlak burcuna geçmiş olsa dahi (Retro hareketiyle tekrar Yay burcuna geçiş yapacak) esas Kasım 2020 den itibaren yaklaşık 1 yıl Oğlak burcu seyrine başlayacak. İşte bu geçiş eğitim sisteminin sorgulandığı, değişime ve dönüşüme zorlandığı bir süreci başlatacak.

Nisan ayına baktığımızda ise 8 Nisan da Başak Burcunda bir Dolunay süreci yaşayacağız. Vedik Astrolojiye göre Chitra Takımyıldızında gerçekleşecek bu süreçte yine gizli olan ne varsa ortaya saçılacak. Ülkemiz haritasında 4.ev ve 10.ev konularını aktive edecek olan bu enerji; Kamu ve muhalefet partileri arasındaki ilişki, doğal kaynaklar, tarım, petrol, gaz, madencilik, toprak bütünlüğünü ve milliyetçilik duyguları gibi konular aktif olacak. 03 Nisan-13 Nisan arası özellikle sınırlarımızla ilgili gelişmeler duymamız, yer hareketleri ve Hükümet ile Muhalefet arasında gerginliklerin oluşması muhtemel. 23 Nisan da ise Vedik Astrolojiye göre Koç Burcunda ve Ashwini takımyıldızında Yeni Ay fazı gerçekleşecek. Millet meclisinin temsil edildiği bu alan, bazı kararların alınması ve yürürlüğe girmesine zemin hazırlayabilir. Ashwini yeni başlangıçların yıldızıdır, biraz öfkeli, aceleci ve durdurulması zor olsa da saf bir enerjiye sahiptir. Dolayısıyla 18-28 Nisan aralığında Meclisten bundan sonraki süreci etkileyebilecek kararlar çıkması muhtemel.

Analiz-15

Gelelim bireysel hayatlarımıza; Geçtiğimiz ay bahsetmiştim ama tekrar hatırlatayım. Artık öyle zamanlardan geçiyoruz ki, kolektif enerjiler o kadar aktif ki, makro yani genel düzeyde burç yorumu yapmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu dönemde bireysel haritalarımızda ki yerleşimler o kadar önemli ki, yapılan genel yorumlar çok büyük ihtimalle sizler için hiçbir şey ifade etmeyecek. Bu yüzden bundan sonra makro enerjilerden bahsedip, bu enerjilerin en yoğun etkileyeceği burçlardan bahsedeceğim. Satürn Oğlak transiti Ay Burcu Yay, Oğlak (Yükselen Oğlaklar da dahil), Kova (Sade-Sati), Koç, Yengeç, Terazi (Kandaka Sati) ve İkizler (Asthama Shani) burcu olanlar Satürn den paylarına düşeni alacak ve bu süreci en yoğun şekilde hissedecek burçlar olacak. Ama bu süreç ayrıca bu burçlar için harika bir fırsatta sunuyor olacak. Kendi içsel dinamiklerini kontrol edip, eski ve artık işe yaramayan ne varsa hepsini yıkıp, yeni ve sağlam temeller üzerine yeniden inşa edebilecekleri muhteşem bir süreç var önlerinde. Bu transitin bu saymış olduğum burçları hangi alanlarda etkileyeceğini daha önce yazmış olduğum bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Nisan ayına geri dönecek olursan. 08 Nisan Dolunayı Başak burcunda ve Chitra Takımyıldızında gerçekleşecek demiştim. Ay bu yıldızda olduğu için duygular kabaracak, geçmiş kaşınacak, yeni bir şeyler söyle, yeni şeyler yarat diyecek gökyüzü. Bu yıldız her ne kadar Mars tarafından yönetilse de Dolunayın gerçekleşeceği derece itibariyle devrede Güneş olacak. Dolayısıyla Güneş gölge nokta bırakmaz. Özellikle Başak ve Balık burçları ve şu an ay düğümlerinin bulunduğu İkizler ve Yay burçları bu yoğun enerjilerden nasibini biraz fazla alacaklar. Geçmiş değiştirilemez ama orada yapılan seçimler sorgulanabilir ve artık işe yaramıyorlarsa yerine yenileri ile değiştirilebilir. Önce kendinize, sonra çevrenize karşı şeffaf olmanız yeterli.

23 Nisan Koç Yeni Ayı ise Ashwini Takımyıldızında gerçekleşecek ki, bu yıldız geçmiş Karmamızın efendisi Ketu tarafından yönetilir. Bireyselliğin doğduğu bu yıldız belki de geçmişin değişmesi gereken ve yeni başlangıçları tetikleyen bir enerjiyle bizleri baş başa bırakacak. Artık bireysellikten kolektifliğe dönüşmek zorundayız. Biz olmayı başarmak zorundayız. Aksi halde bu devasa dönüşüm sürecini ne anlayabilir, ne de takip edebiliriz. Bu devasa devranda hep beraberiz ve artık bunu idrak etmeliyiz. Tarih, Birlik Bilinci ile yaşayan uygarlıkların hep Altın Çağ dediğimiz süreci yaşamaları tesadüf değildi. Yaşamın Kala Chakra yani Zaman Çarkın da hangi bilinçler birlik olmayı seçtilerse ve buna göre yaşadılarsa o dönemlere hep Altın Çağ denildi. Biz de bu çağa doğru ilerliyoruz. Bugün yaşadıklarımız ve bize korkunç bir kaos olarak görünen süreç, aslında yeni düzene giden yolun dizaynı. Her fırsatta yazıyorum, Korku Zihin temellidir. Ruh hiçbir şeyden korkmaz çünkü korkulacak bir şey olmadığını bilir. Evren değişim üzerine kuruludur ve her şey değişir. O yüzden aradığımız tüm çözümler, yaratmaya çalıştığımız tüm o güç bizlerde. Yeter ki artık bu enerjiyi Ben için değil, Biz için kullanalım.

Çoğumuzun evde kaldığı bu süreyi lütfen iyi değerlendirin. İçinize dönmeye, doğru nefes almaya ve biraz sessiz kalmaya zaman ayırın. Bu zorunluluğu bir ızdıraba değil bir fırsata dönüştürün. Unutmayın ki yaşam bizlerin gördüğü şekilde gerçekleşiyor. Yaşadığımız deneyimlere yüklediğimiz anlamlar hayatımızı şekillendiriyor. Bu yüzden yaşadıklarınıza yüklediğiniz anlamlara dikkat edin! Her şey gelip geçer ama bu yolculuğu geriden değil, en önden takip etmek sizlerin özgür iradesine bağlı. Şifa hep burdaydı. Bundan dolayı Hastalanıyor muyuz? Yoksa Korkularımızdan arınıp Şifalanıyor muyuz? Tamamıyla bizim bakış açımıza bağlı. Tıpkı bu soru gibi;

Bu yaşadıklarımız Evrim mi? , Devrim mi?

Sevgi ve Işık Sizlerle Olsun

Vedik Astroloji Evi

ÖNEMLİ NOT: Bu sitede yer alan tüm astrolojik yorumlar tamamı ile Hint/Vedik Astrolojisine göre yapılmaktadır