Ω BİG BANG Ω
HAZİRAN 2019 TÜRKİYE
Bu bizim hikayemiz. Bizim yazdığımız ve yazmaya devam ettiğimiz bir hikaye. Konusu, zamanı ve yeri değişse de başrol hep bizleriz. Bizlerden önceki başrollerin hükmü bitti ve biz hep üstüne koyarak ve yeni roller alarak ilerliyoruz. Dünyanın içinde bulunduğu bu süreç bazılarımızın hala o eski başrolleri oynamanın telaşında olmasından. Ama olmuyor; olamaz da. Krallar, kraliçeler, sultanlar, diktatörler hep eski hikayenin. Çünkü o roller o zamanlara aitti ve onlarla birlikte bitti.
Bugün yaşadıklarımızı anlayabilmek için geçmişe geri dönüp bakmamız gerekiyor. Gökyüzü bizlere uzun zamandır bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Satürn’ün Ekim 2017’den beri Yay burcunda ve bizim kuruluş haritamızda ki 7.ev transitinden bu yana. Mart 2019 geldiğinde Ketu ile kavuşum yapacak olan Satürn, bu tarihe kadar bizim dış dünyaya bakış açımız, yabancı ülkelerle olan iletişimimiz, ticaret anlayışımız gibi konuları farklı bir bakış açısıyla ele almamızı istedi. Biz bunu ne kadar yaptık?
Gelen dalganın ritmine ayak uyduramadığımız için de o tarihten bu yana ciddi sıkıntılar yaşamaya başladık. Mart 2019 geldiğinde ödevleri uygulayamadığımız için Ketu-Satürn kavuşumu daha yoğun karmik etkileri tetikledi ve süreç ülkemiz adına çok daha sancılı bir süreci başlattı (Aslında bu süreç geçen yıl ki güçlü tutulmalar ile başlamıştı). Bu tarihten itibaren yukarıda bahsetmiş olduğum 7.ev konularında ki çözülemeyen düğümleri daha da sıkıştırdı. Ta ki kopma noktasına kadar!
Tabi biz bu düğümleri Yay da değil İkizler de yani kuruluş haritamızda Yükselen ve Ay burcumuz olan 1.evimizde çözmeliydik. Daha önce de söylediğim gibi Ketu değiştirilemez geçmiştir. Yaşanmış, bitmiştir ve bizlere nereden geldiğimizi ve neleri halletmek üzere geldiğimizi gösterir. Rahu ise bu düğümleri bu dünyada nerede çözebileceğimizi işaret eder. Rahu ve Ketu birbirlerinin tam karşısında dururlar ve transitlerini de aynı anda bu şekilde gerçekleştirirler. Dolayısıyla bu düğümleri gevşetip çözeceğimiz yer İkizler di. Yani devleti, halkı, iletişimi, ticareti temsil eden alan. Satürn-Ketu bize dedi ki; Rahu’ya gidin. Özünüze, kendi potansiyellerinize dönün. Üretim, işgücü, istihdam gibi konulara odaklanın ve yeni bir iletişim dili geliştirin. Gücümüzü ve enerjimizi içe döndürebilseydik zaten7.ev konuları da kendiliğinden bir düzene girecekti. Ama biz ülke olarak bunun tam tersini yapıp dış kaynaklı bir modelde ısrar edince enerjiler bizi bu düğümlere kitledi.
Bu ay Mars ve Rahu transitlerini İkizlerde sürdürüyor. Yanlarına önce Merkür ve sonrasında Güneş de eklenince ve hali hazırda kuruluş haritamızda ki natal/sabit Ay’ımız da ikizlerde olunca fitili ateşleyen kıvılcım etkilerini oluşturacaklar. Ay’ımız kuruluş haritamızda ikinci evimizin yöneticisi yani milli servet, maliye, gelirler, toplum refahı. Dolayısıyla bu etki uzun zamandır piyasalar, bankacılık sektörü ve dış ticaret gibi konuları çok vurgulu hale getiriyor. Bir de Venüs ayın 4’ü itibariyle Boğa burcuna yani çıkışlar ve borç evi olan 12.eve gelince bu baskı daha da artacağa benziyor.
Yaz ayları boyunca finans piyasaları çok ama çok gergin enerjiler altında olacak. Komşularımız ile olan ilişkilerimiz, toplumsal gerginlikler, öfke patlamaları, savaş naraları gibi büyük çapta olaylara hazırlıklı olmalıyız. Çünkü tüm bu birikimleri adeta bir Big Bang edasıyla ortaya saçacak olan tutulma mevsimi yaklaşıyor (-ki 2 Temmuzda ki Güneş tutulması Aridra takımyıldızında gerçekleşecek ki bizim kuruluş haritamızda hem yükselenimizin hem de Ay’ımızın olduğu yıldız). Özellikle 17 Haziran Dolunay’ın ve sonrasında bu süreç hızlanmaya başlayacak. 2 Temmuz da gerçekleşecek Güneş Tutulması ve sonrasında ki Ay tutulması tüm bu birikmiş enerjinin boşalmasına sebebiyet verecek. Bu etki tabi ki sadece bizim ülkemiz açısında değil tüm dünyayı etkileyecek olaylara da sebebiyet verecek. Geçen ay ki yazımda bahsettiğim “Her şey 2019 yılında başlamıştı” cümlesinin anlamı bu tutulmalarda gizli.
Tarihte ki önemli olaylara baktığınız da eğer inceleme fırsatınız olsaydı hepsinin arkasında bu denli güçlü gezegen transitlerinin (Özellikle Satürn, Rahu, Ketu) ve tutulmaların etkisinde gerçekleştiğini görürdünüz. Artık geri dönüşü yok daha önce de söylediğim gibi. Değişim başladı hem de “Hızlandırılmış gerçeklik” boyutunda!
Tutulmalar ile ilgili ayrıntılı yazı hazırlayacağım için bu yazıda bu kadarlık açıklamayı yeterli görüyorum.
Gelelim malum tekrar edilecek olan 23 Haziran İstanbul seçimlerine. Tabi bir seçim olacaksa! Evet, gökyüzü enerjileri seçimin olmama ihtimalini de barındırıyor. Özellikle 17’sin de ki Dolunay enerjilerinin ve tabi başlayan tutulma etkilerinin ne kadarlık bir enerjiyi açığa çıkartacağını hep birlikte göreceğiz. Tabi bu yoğun enerjiler içerisinde sakin bir seçim atmosferi beklemek biraz zor. Bizlerin bireysel olarak inisiyatif alıp sakin, dengeli olmamız çok ama çok önemli.
Gezegenler ve gökyüzü bizim düşmanımız değil; hiçbir zaman da olmadı. Onlar bize bir şeyler anlatıyor tabi anlamasını bilirsek! Dünya sahnesi değişiyor ve değişmek zorunda. Yaşadığımız deneyimleri neden ve niçin yaşadığımızı kavrayabilirsek bu deneyimlerden elde edeceğimiz sonuçlar da değişecektir.
Korku bilinmezlik tabanlı bir dürtüdür. Gelen ve devam eden değişimin neler olduğunu ve neler getireceğini öngörmek otomatik olarak bu korkuyu bertaraf edecektir. Tüm yaşam, tüm kainat sürekli değişir ve evrilir. Yaşadığımız bu süreç yeni bir boyuta uyumlanma süreci. Yaşam sürecine güvenmek ve yeni deneyimler kazanmak bu sürecin zor gelen taraflarını hafifletecektir.
Hepinize harika ve huzurlu bir Bayram Tatili diliyorum.
Sevgi ve Işık Sizlerle Olsun
Vedik Astroloji Evi
31.05.2019
ÖNEMLİ NOT: Bu sitede yer alan tüm astrolojik yorumlar tamamı ile Hint/Vedik Astrolojisine göre yapılmaktadır.