Sayıların Işığında 2020

Anahata chakra
Sayıların Işığında 2020

2020 senesini ve yaşayacağımız enerji dalgasını bir de sayıların gözünden yazmak istedim. Matematik evrenin dilidir, adeta bizle konuşma şeklidir. Dolayısıyla sayıları sadece hesaplamalar ve formüller üzerinden değerlendirmek çok basit bir yaklaşım olur. Bilim adamları evrenin sırlarını deşifre etmek için sayıları kullanır. Fizik, Kimya, Ekonomi yani tüm bilimsel sistemler sayılar üzerine kuruludur. Astrolojinin kendisi de sayılar üzerine kuruludur. Pekiyi sayıların etkisi sadece dünyevi düzlemde olabilir mi? Tabi ki hayır; Gezegenler, astroloji de yerleştiği derecelere (Burada Vedik Astroloji’nin eşsiz bir özelliği ortaya çıkar. Çünkü Vedik Astroloji gerçek gezegen konumlarını kullanır yani Astronomide ki gerçek değerleri baz alır) göre yorumlanır, yani bir anlamda hangi burçta olduğunu doğum yeri (Enlem-Boylam), doğum tarihi ve doğum saatini baz alarak sayısal bir değerle belirleriz ve bu belirlediğimiz yerleşimler nasıl ki bizim fiziksel, ruhsal, dünyevi ve manevi özelliklerimizi belirliyorsa, hayat boyunca da sayıların hem kişisel, hem de toplumsal bazda üzerimizde etkisi vardır.

2020 bir 4 senesi. Bunu 2 + 2 şeklinde düşünebiliriz. Eğer bu rakam çift basamaklı bir sayı oluşturursa kendi içinde toplayıp tek basamağa indirgeriz. Pekiyi bu kadar basit mi? Evet, işlem bu kadar basit ama sayının gücü öyle değil. Bunun nasıl olduğunu sizlere açıklamaya çalışacağım. 4 sayısı tekamül seviyelerinin en zorlu basamaklarından birini oluşturur. Çünkü dünyevidir ve bu basamak aşıldığında artık dünyevi olan ile manevi olan arasında bağlantı kurulur. Yani 4 bizlerden kalp gözümüzü açmamızı ister, bu da demek oluyor ki Anahata/Kalp Çakrası ile bağlantılıdır. Bu sayıya geçmeden önce 2 sayısını ele almak istiyorum çünkü 2’yi anlayamazsak 4’ün şifrelerini çözmemiz çok kolay olmaz. 2 sayısı Düalite/Zıtlığı simgeler. İyi-Kötü, Güzel-Çirkin, Fazla-Az, Sevgi-Nefret gibi hemen hemen her şeyi Düalite üzerinden yorumlar ve anlamaya çalışırız. Bu tabi ki dünyevi düzlemde tezahür eden bir Maya/Yasılsama’dır. Yoksa evrende Düalite diye bir şey yoktur. Bizim Düalite olarak algıladığımız şey aslında bir elmanın iki yarısıdır; yani aynı şeydir. Bizlere farklı gelen tarafı “Bakmak ve Görmek” arasında ki farkı pek çoğumuzun algılayamayışındandır. Kime göre iyi? Kime göre kötü? Neye göre fazla? Neye göre az? Kime göre güzel? Kime göre çirkin? Bu soruları çoğaltabiliriz ve hepsinin cevabı bizlerin bakış açısına göre değişir ve şekillenir. Pekiyi bu kadar çok cevap varsa ve kişiye göre değişiklik gösteriyorsa Sizce gerçekten Düalite var mıdır? Aslında aynı olan şeye farklı gözlerle bakıyor olabilir miyiz?

4 içerisinde çift katmanlı Düalite barındırır. Ama 2 aynı zamanda yaratıcı enerjiyi simgeler. Bu yüzden birçok sanatçının Doğum/Yaşam sayısı 2’dir. Pekiyi bu kadar zıtlık varken yaratıcılık nasıl doruğa ulaştırılır? Yani Düalite nasıl ortadan kaldırılır? Denge ile; eğer yaşamı zıtlıklar üzerinden değil, tamamen bakış açılarında ki farklılıktan kaynaklı bir gözle görmeye başlarsak, doğal olarak her şeyin bizlere bir denge üzerinde kurulu olduğu hatırlatılır. 2 yaratmak ister ama zıtlık bilinci tepki gösterir ve direnç oluşur. Ve bu tepki 2’nin temeli sağlam olmayan duvarlar örmesine neden olur ve o duvarlar büyür de büyür ve 4’ün sınırına dayanır. İşte 4, eğer sağlam değilse tüm o inandıklarını, bildiğini zannettiklerini yık ve yeniden istikrarlı, disiplinli, özverili ve adım adım ele alarak inşa et der. Ama bunu yaparken hala dünyevi yani Ego/Zihin gözüyle bakmaya devam edersen yaptığın bina yine çökmeye mahkumdur. Artık bakmayı değil görmeyi seçmen ve idrak etmen gerekiyor ve bunu yapmak için de Kalp Gözünü açman gerekiyor der. İşte burada devreye aslında her ruha bahşedilmiş ama Ego nedeniyle bir bedene hapsolmuş ve çıkmayı bekleyen Sezgiler ortaya çıkar. Anahata/Kalp Çakrası Hava elementiyle bağlantılıdır. Toprak bizi bu dünyada var eden elementtir, Ateş ise yaşam için yaratmayı tetikler, Hava elementi ise bir geçiştir, taşıyıcıdır. Bu yüzden Toprak ve Ateşten (Dünyevi olandan) aldığını Su elementine yani İlahi olana taşımalıdır ki, Ruhun aradığı denge sağlanabilsin. Bu yüzden Kalp Çakrası İlahi olana geçişi simgeler. Bunu yapabilmek için de Sevgi enerjisinin Su elementiyle buluşması lazımdır. Burada ki Sevgi kavramı şu; Kendimizin ötesini sevmek!, yani Yaradılışı, Tanrıyı, Varoluşu kısacası bizde dahil her şeyi! Bu rol yapacağınız, yapmacık bir sevgi olamaz yani Ego tabanlı tezahür edemez. Ancak ve ancak Koşulsuz olarak idrak edilebilecek bir sevgidir. İşe Kalp yani Hava elementi ne kadar düzenli ve sağlıklı bir biçimde bu diğer üç elementi buluşturursa sonraki safha olan Eter elementine geçiş başlar. Çünkü Eter ya da Akaşa (Boşluk) dediğimiz kayıt mekanizmasına ulaşır ve o alanı optimum ölçüde kullanabiliriz. Ama Kalp kapılarını öyle kolay açmaz; yukarıda değindiğim gibi temelsiz, dengesiz olan her şeyin yıkılmasını talep eder.

İşte 2020 senesi her şeyin yıkılmaya başladığı bir döngüyü getiriyor bizlere. Yönetim ve siyaset anlayışı, finans sistemi, iklim ve doğa kısacası eskiye dair Ego (Burada ki Ego kavramı bunun yok edilmesiyle alakalı değil. Çünkü Ego kötü bir şey değil. Ego en kaba tabiriyle yaşama gücümüzü verendir. Ama ipler tamamıyla onun elinde olursa işte orada Koşulsuz Sevgi olmaz. Ama Ego’yu Kalp ve Bilinç yönetirse ortaya eşsiz bir düzen çıkar) tabanlı ne varsa yıkılacak. Tabi bu süreçte görünürde inanılmaz bir kaos yaşanıyormuş gibi görünebilir. Çünkü değişmeye direnenler korkularından o Ego tabanlı yapılarına aceleyle tuğla örmeye devam edecekler. Ama bunun zaten olması gerekiyor. Çünkü temelsiz bir yapıya ne kadar kat çıkarsanız, çıktığınız her katta bina yıkılmaya bir adım daha yaklaşır. Siz sağlamlaştırdığınızı zannedersiniz, oysa kendi elinizle yıkacağınız binanın taşlarını örüyorsunuzdur.

Numeroloji-1

Bu yıl sıkı sıkıya eskiye tutunmaya çalışanlarla, kalp gözünü açanlar arasında ki uçurum derinleşecek. O kadar keskin çizgilerle belirecek ki bu durum artık gözle çok rahat görünür bir hale gelecek. Bu yıkım sadece soyut manada olmayacak bunu bilmenizi isterim. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi doğa da bizim temelsiz yapılarımızı yıkacak. Çünkü tabiat ana yeniden başlamak için sağlam bir temel gerektiğini bizlerden çok daha iyi biliyor. Bu yıldan itibaren, bunu Burç Yorumlarında da aktardım, yaşanılanları Zihin ve Ego gözüyle anlamamız çok ama çok zor. Eğer bu gözle bakmaya devam edersek yaşam bizleri yoğun ve ağır deneyimlerden geçirmeye devam eder. Çünkü artık “Hakikat” döngüsü başladı ve onu sadece Kalpten görebilirsiniz. Türkiye ve Dünya ile ilgili daha ayrıntılı analizi ayrıca yayınlayacağımdan burada çok ayrıntısına girmedim.

2020’nin kalp gözünüzün açıldığı ve koşulsuz sevgiyi deneyimlediğiniz bir yıl olması dileğiyle.

Sevgi ve Işık Sizlerle Olsun

Vedik Astroloji Evi