“ NEYE ODAKLANMAYI SEÇİYORSUNUZ ? ”
11 AĞUSTOS 2018 GÜNEŞ TUTULMASI
Tutulma mevsiminin sonuna geldik. Ama bu tutulma enerjilerinin kaybolduğu anlamına gelmiyor. Tutulmalar çok güçlü enerji spektrumu ortaya çıkarır ve o enerjiler yıl boyu akışı etkilerler.
Bu son tutulma Vedik Astrolojiye göre Yengeç burcunda ve Asleshatakımyıldızında gerçekleşecek. Kuzey ay düğümünde yani Rahu da gerçekleşecek bu tutulmaya geri hareketteki Merkür eşlik edecek. Aslesha, Merkür tarafından yönetilir ve temsilcisi Sarmal Yılan’dır. Hint kaynaklarında Yılan Tanrısı isimlerinden biri olan “Naga” ile de adlandırılır. Aslesha’nın anlamı “Kucaklama, sarmalama’dır.” adeta, bir yılan gibi.
Yılan, Aslesha'nın gerçek özü olan Kundalini enerjisini ifade eder. Zehir, aldatma, sezginin gücü, iç görü ve cinsellik Aslesha’nın özelliklerinden bazılarıdır. Bu yıldız, ilkel doğayı temsil eder ve geçmiş yaşamlarla ve genetik miras ile ilintilidir. Bu nakshatra'nın yani takımyıldızın enerjileri ile başa çıkmak son derece zordur. Eski kaynaklar en zor Naksharta/Takımyıldız’lardan biri olarak kabul eder ve bu takımyıldızı ezoterik ve okült ile tanımlarlar.
Aslesha'nın şüpheli doğası iyi gözlemciler ve sezgisel bireyler yaratır. Gizlenen tehlikeyi hemen sezerler. Bazen, bu şüphe onları paranoyak ve şizofren yapabilir. Aslesha enerjisinin varlığı toplumsal şüphe ve korkuyu tetikler. Bu, insanların gerçek düşünceleri ve hisleri ardına gizlenmesini sağlar. Bu da bastırılmışlık hissini körükler ve öfkenin dışavurumunu tetikler.
Yıla 13 Temmuz Parçalı Güneş Tutulmasıyla başladık. Daha sonra 27 Temmuz da son yüzyılın en uzun Ay tutulmasına şahitlik ettik. Her tutulma güçlüdür elbet ama bu tutulma gerçekten çok ama çok güçlü bir tutulmaydı. Bu dönemde bu etkileri hemen hemen herkes deneyimledi. Bu tutulmada da birçoğumuz benzer etkileri deneyimliyor olacağız. Kimimiz daha öfkeliydik, kimimiz bezmiş bir depresyon halindeydik, kimimiz korkularımızla yüzleştik. Bazılarımızın midesi çok hassaslaştı, bazılarımızın omuz ve sırt ağrıları fazlalaştı, bazılarımız daha önce hiç deneyimlemediği rahatsızlıklarla karşılaştı. Bu dönemde ya ailemizle kavga ettik, ya sevgilimizden ayrıldık, ya iş değiştirdik. Bu sıralamayı çoğaltabiliriz. Ama bazılarımız vardı ki bu dönemi neşe-keyif-coşku ile kutladı. Çünkü ruhun yolculuğunda önemli bir arınma durağıydı bu tutulmalar. Geçmişe direnmeyip, gelecekten endişelenmeyip sadece ve sadece “AN” da kalarak ve akışa uyarak bu harika temizlik fırsatını değerlendirdiler.
Daha önceki yazılarımdan hatırlayacağınız gibi bu tutulmaların ortak noktası “Karanlıktan Korkma”ydı. Bu son tutulma ile bir tamamlanma yaşayacağız ve ortaya şu soru çıkacak; “Neye Odaklanmayı Seçiyoruz?” Bize dayatılana mı? Yoksa kendi yarattığımız gerçekliğe mi?
Tüm dünya da bir algı yaratılıyor. Dünya kötü, yaşanmaz, umutsuzluk dolu ve kaos hakim. Bu tüm gücüyle pompalanıyor. Televizyonlarda, internette haberler, diziler, filmlerle. Yani kısacası şu mesaj zihne kazınmaya çalışılıyor; “Dünyada iyi olan hiçbir şey yok!” Peki gerçek böyle mi?
Bu bir bakış açısıdır; herkes seçimlerini yapmakta özgürdür. Burada doğru veya yanlış, ya da iyi veya kötü diye bir şey yok. Sadece ve sadece seçimler var. Ama bu ortamda dahi birçok insan artık şunu söylüyor; “Bana dayatılanı seçmeyi reddediyorum ve kendi gerçekliğimi yaratıyorum”. Olumlu olana odaklanmak, bunu istemek ve düşlemek çok daha güçlü bir enerji yaratıyor; Olumsuz olana karşı bir çeşit Anti Madde yani Tanrı Parçacığı. Sonuçta her bir ruh o sonsuz yaratıcı gücün bir parçasına sahip.
Stefano D’Anna’nın "Tanrılar Okulu" kitabında çok sevdiğim bir cümle geçer;
“Dünya böyle; Çünkü Sen böylesin.”
Peki…
“Siz neye odaklanmayı seçiyorsunuz?”
Sevgi ve Işık Sizinle Olsun
Vedik Astroloji Evi
10.08.2018