“Bütünleme”
Satürn Gerilemesi
Mayıs, gerilemenin, duraklamanın ve beklemenin ayı bu yıl. Vedik Astroloji’ye göre Satürn, Venüs, Jüpiter bu ay itibariyle geri hareketlerini başlatacaklar. Bu hareketi ilk önce Karmanın öğretmeni Satürn başlatıyor olacak. Sabrın, sebatın, disiplinin ve pek tabi Karma’nın öğretmeni iç muhasebenin derinliklerine davet edecek bizleri. 11 Mayıs’ta başlayacak bu süreç 29 Eylül’e kadar devam edecek.
Neye inanmayı seçiyoruz? Korkuya, endişeye, panik ve umutsuzluğa mı? Gösterilenlerin, zihinlerimize pompalanan tonlarca tetikleyicinin arasında ne kadar kendimiz olabiliyoruz? Hep –mış gibi yaparak daha ne kadar yol alacağımızı zannediyoruz?
Zihin bizlere hep şunu söyler; “Kendine güvenli bir alan oluştur, her zaman tetikte ve dikkatli ol, akışa güvenme, alarm zilin korkuların ve endişelerin olsun.” Pekiyi bu kadar labirent arasında özümüzü nasıl görmeyi düşünüyoruz? Ya da başka bir şekilde soralım; Özümüzü görmeye cesaretimiz var mı?
Satürn –mış gibi yapmaz ve bizlere de yaptırmaz. Onun aynasında her şey tüm çıplaklığıyla karşımızdadır. Görmemiş gibi yapamayız, bakışlarımızı başka tarafa çevirsek bile o tüm hakikatiyle ordadır ve bizler bunu biliriz. Ama kendi özümüzü görmeye cesaret edemeyiz ve bundan öyle korkarız ki, direndikçe direniriz karmanın öğretmenine. Ama nafile! Satürn der ki; “Olduğun kişiden farklı biriymiş gibi yapmaya devam etmeyi seçersen, yaşamın boyunca bende sana bunun aksini göstermek için burada olacağım.”
İçimizde en az bildiğimizi yüceltmek için davet ediliyoruz. Eksik gördüğümüz, en karanlık derinliklere tekrar bakmaya çağrılıyoruz. Bilmeliyiz ki o görmeyi seçmediğimiz alan, bizi biz yapan en temel hakikati barındırıyor; “Özümüzü !” tüm eksiklikler sonunda tamamlanmak için birleşir, tabi eğer biz bunu istersek. Bir kez kendimize bütün halinde bakmayı seçtiğimizde aslında hiçbir zaman eksik olmadığımız gerçeğiyle karşılaşırız. Yaşadığımız tüm hayatlar, içinden geçtiğimiz tüm deneyimler bizi biz yapan olgular. Yaşadığımız bu süreç hiçbirimizin -mış gibi yapabileceği bir süreç değil. Eğer bu yaşanılanlar size fazla, abartılı ve kaotik görünüyorsa üzgünüm, bu yaşanılanlar henüz büyük dönüşümün ayak sesleri. Şu an sadece ilkel korkularımızdan arınmaya, hayatta kalma ile ilgili yüz binlerce yıl kodlanmış olan ama şu anda geçerliliğini yitirmiş iç dürtülerimizi temizlemeye davet edildik. Bu ilk aşama ve bundan sonra dünyevi düzlemde bildiğimizi sandığımız ve bize gerçekmiş gibi gösterilen birçok şeyin öyle olmadığını anlayacağız. Dünyayı besleyecek kadar yeterli gıdamız olmadığını, dünyayı rahatlatacak kadar yeterli suyumuz olmadığını ve silahların, bombaların, teknolojinin yenecek bir şey olmadığını anlayacağız. Bir karış ekilmiş toprağın ve tohuma verilen bir bardak can suyunun, hiçbir maddi değerle ölçülemeyeceğini anlayacağız. Sadece yaratılan bu düzen için yaşadığımızı, düzenin bizim yaşamamız için yaratılmadığı anlayacağız. Pekiyi, bu robot yaşamları daha ne kadar sürdürebiliriz?
Artık sorumluluk alma zamanı. Kendi sorumluluğumuzu ve başımıza ne geliyorsa bizzat kendi seçimlerimiz doğrultusunda geldiğini idrak etmeliyiz. Ne olmayı seçersek, öyle yaşayacağımızı bilmeliyiz. Korkuya, endişeye, panik ve umutsuzluğa yatırım yapmaya devam edersek, biçeceğimiz hasat ürünleri de bunlar olacak. Başka türlüsünü beklemek size akıllıca geliyor mu? Yani tarlaya Mısır tohumlarını atıp, hasat mevsimi geldiğinde nasıl ki Buğday almayı beklemiyorsak, Umutsuzluğu yeşertip, umutlu olmayı da bekleyemeyiz. Neysek oyuz ve kusursuz ve tam olan da budur. Olduğunuz kişi, olmak için doğduğunuz kişi. Onu kucaklayın ve tıpkı yaşama yeni gözlerini açan bir bebek gibi, yeni yaşamınıza adım atma cesaretini gösterin. Dünyayı bu hale bizler getirdiysek, Dünyayı düzeltecek olan da yine bizleriz. Tüm yönetimleri, tüm sistemleri besleyenlerin bizzat biz olduğu gerçeğini her zaman unutuyoruz. Biz istersek her şey değişir çünkü değişmek zorundadır.
Satürn’ün dersleri de, sınavları da bitmez; Biz o derslerden geçmediğimiz sürece!!! Geçtiğimiz bir dersten bir daha asla sınava tabi tutulmayız. Bu yüzden yaşamın size verdiği görevleri yerine getirip getirmediğinizi anlamanız için basit bir önerim var; Yaşamınız da zorlandığınız, sizi bunaltan, halledemediğiniz ve sürekli tekrar eden döngüler varsa, bilin ki hala o derslerden sınavlara giriyorsunuz. Bu yüzden yaptığınız şeyleri aynı şekilde yapmaya devam ederseniz, farklı bir sonuç da alamazsınız maalesef. Satürn sabırlıdır ve hiç acelesi yoktur. Ne sınıfı biter onun, ne de sınav soruları. Siz ona direndikçe o çoktan seçmeli evrensel soru bankasından yeni sorular hazırlar sizler için.
Şimdi durup düşünme ve sınavlarımıza hazırlanmak için derinlerimizde ki bilgeliğe bakma vakti. Sadece bir ışık hüzmesi gelene kadardır karanlık, sonra isteseniz de karartamazsınız aydınlığınızı. Çünkü bu sınavlardan bugüne kadar görünene odaklanarak, -mış gibi yaparak geçemediğimiz artık aşikar. Ama bunun sorumlusu gökyüzü değil, göremeyen bizleriz. Görünenin ardındakine bakma zamanımız geldi ve geçiyor bile. Bir beden dışarıdan son derece sağlıklı görünebilir ama bir doktor içimizi açmadığı sürece hangi organlarımızın tökezlediğini anlayabilir mi? İşte bizde yolumuza devam etmek için içimizi açmalı ve yolunda gitmediğini düşündüğümüz, eskimiş, yıpranmış ve artık bize ait olmayan ne varsa şifalandırmalıyız.
Satürn’ün ara bütünleme sınavları yaklaşık 4,5 ay sürecek. Yerinizde olsam final sınavlarını beklemezdim. Zira Satürn her seferinde daha zor sorular hazırlar tembel öğrencilerine !!!
Sevgi ve Işık Sizlerle Olsun
Vedik Astroloji Evi
ÖNEMLİ NOT: Bu sitede yer alan tüm astrolojik yorumlar tamamı ile Hint/Vedik Astrolojisine göre yapılmaktadır