“Sınırlarını Yık !”
Jüpiter, Güneş sistemimizin en büyük gezegenidir ve Güneş’ten aldığından daha fazlasını yansıtarak kendini ve karanlığı aydınlatan dev bir gezegendir. Sanskritçe ismi “Guru” olarak geçer ve bizler genelde Türkçeye “Ruhsal Öğretmen” diye çeviririz ama aslında “Karanlığı Dağıtan” anlamı daha yerinde bir kullanım olur. Guru dışında kadim Hint metinlerinde “Vachaspati” olarak da bilinir Jüpiter; yani bir anlamda “Konuşma Tanrısı”dır diğer ismi. Tıpkı bir gurunun öğrencisinin bilincini aydınlatması gibi tüm bu meziyetler Jüpiter’i İnancın, Doğruluğun, Adaletin, Vicdanın ve Aydınlanmanın öğretmeni yapar. Yaradılışı Su ve Toptak’tır (Kapha), doğası (Guna) ve davranış tarzı ise aktivitedir (Rajas). Cesaretli, bilgili, işbirlikçi, adaletli ve merhamet sahibidir. En derinleri keşfedendir (Yay) Jüpiter, en büyük aydınlanma ve sırlara sahiptir (Balık). Duygusaldır ama bir Ay gibi melankolik değildir. Gerçekçidir ve gerçeği gözümüze sokacak kadar büyütür. Büyüktür ve bilgedir ama son derece tevazu sahibidir. Ego pek uğramaz Jüpiter’in kıyılarına. Geleceği temsil eder Jüpiter, kuşakları, çocukları ve en çok da ona yakışır çocuk olmak. Saftır, esnektir, bilgiyi tutmaz paylaşır ve deneyim her şeydir büyük bilge için. Karmamızın gülen yüzüdür Jüpiter, her zaman ikinci bir fırsat verir bizlere. Tüm karanlığı dağıtır ve bembeyaz bir sayfa sunar kullanmasını bilene. Besleyicidir, bolluk ve berekettir, ilahi aşk’tır Jüpiter, aynı zamanda dengede kalabilecek kadar da esnektir. Hiçbir sınır tanımaz ve tüm sınırları yıkar karanlığı aydınlatan bilge.
Bazen mazi yaralar bizi. İncinmişizdir, birçok hata yapmışızdır ve tıpkı bir yumruk gibi kalmıştır gönlümüzde deneyimlerin ağrıtan izleri. Yara dokusu kaşınır durur kimi zaman ve sanki bize unutma! der gibi hatırlatır kendini. Ya bir daha olursa diye endişeleniriz; Ya bir daha incinirsem, ya bir daha başarısız olursam diye hayıflanır dururuz. Unuturuz çoğu zaman ilahi bir varlık olduğumuzu. Sanki evrenden ve tüm yaradılıştan ayrı tutarız kendimizi. Unutulmuş bir çocuk, kalbi kırık bir aşık, başarısız bir işçi… Roller değişir ama anlamlar hep aynı kalır bu yanılsama dünyasında.
Bilinç bilir bilmesine de, söz geçiremez zihinsel-fiziksel bedenin genişletilmiş acı dokusuna. Yücelttikçe yüceltiriz acılarımızı, bir tebessüm yetecekken ruhumuza. Her varlığın “Tek Bir Varlık Tarafından Kapsandığını” hatırlamayız.
İşte büyük bilge Jüpiter geri hareketi boyunca sınırlarımızı yıkmamız adına bizlere süre verecek. Vedik Astrolojiye göre 14 Mayıs’ta Oğlak burcunda başlayacak bu dönüşüm süreci, Yay burcunda tamamlanacak. Yaklaşık 4 ay sürecek gerileme önce kalıpları yıkmayı gerektirecek. Çünkü Oğlak sabit düşüncelerin, değişime direnmenin, bir ayağı Dünya ya, bir ayağı evrene uzanan bir geçiş kapısıdır. Öncelikle bu kapının eşiğinde durup saplanıp kaldığımız umutsuzluklar, inançlar, işimize yaramayan tüm bilinçaltı kodlarımızı temizlememizi isteyecek. Sonrasın da Yay’a geçip içsel keşfin derinliklerine salacak kalplerimizi. Kurban psikolojisinden kurtul ve sahip olduğun bilgeliği kutsa diyecek bizlere. Sınırlar bir kere yıkıldı mı, her şey daha net görünür gönüllere. Kalbin, ilahiliğin zamanı ve sınırı yoktur. Uzay-Zaman bile bükülür varoluşun dinamiklerinde. Her varlık, aynı zamanda evreni kapsar içinde. Pekiyi bizi ayıran, sanki en ücra köşelere atılmış hissettiren nedir? Amaçsızca dolaşan bu bedenler aslında kime ait? Bilmez miyiz tek bir hücrede tezahür eden yaratıcıyı? Her şeye inanır da bu fiziksel varlık!, neden kendi kutsallığına inanmadı çağlar boyu?
İyi-Kötü, Yin-Yang, Sevinç-Acı, Sevgi-Öfke hepsi biziz. Biz sınırsız varlıklarız, Tekiz ama aynı zamanda Biriz. Kapsayan da bizleriz, kapsanan da. Nefs-i Emmare de bizleriz, Nefs-i Mutmain de...
işte bütün olmayı kutsadığımızda, her yanımızla kendimizi kucakladığımızda evren de, varoluş da, yaradılış da bizi kucaklar. Ne doğum ağlatır yüreğimizi, ne de ölüm korkutur benliğimizi. Ateşizdir, Toprağızdır, Havayızdır, Suyuzdur, Eterizdir artık. Biliriz bilinmesi gerekeni, ‘Tek Bilen’den ötürü.
Bütünlemenin başladığı dönemde (Satürn Gerilemesi) Satürn ile kol kola gerileyen Jüpiter, pekiyi ile geçmemizi sağlayacak kişiye özel kurs veriyor bilinçlerimize.
Bırakalım artık kendimizi yargılamayı, bırakalım artık ayrılık kalıplarını, bırakalım artık kurban olmayı.
Yıkalım sınırlarımızı... Lakin “Hiçlik” Kadar hiç bir şey kapsayamaz ruhlarımızı.
Sevgi ve Işık Sizlerle Olsun
Vedik Astroloji Evi
ÖNEMLİ NOT: Bu sitede yer alan tüm astrolojik yorumlar tamamı ile Hint/Vedik Astrolojisine göre yapılmaktadır